Haya - Utanma 2

Dersin muhtevası : Erkeğin kadınlaşması, Erkekleşen kadınlar, tesettürsüzlüğün neticeleri, Allah Rasülünün lanetledikleri, insan ahlakı nasıl şekilleniyor, kürtaj, ruhun cesedine ve fiiliyatına göre şekil alması, sima ve haya, haya ve hicab, nefsin sıkılması ve haya, haya perdesi, humret, masumane şefkat,  Liyakata göre davranmak ve adalet, Cömertlik ahlakı ve kadında cömertlik, Karşıtlıklar ve karşılıklar, semavi ve arzi afetlerin sebebi, sirayet ve fiziksel temas, edille-i Nuriye, evham ve hayalat bulutları, insanların insanlara ilah olması,

Okunan Yerler : Lem’alar 198, 410 | Kastamonu Lahikası 262 | Mektubat 142

Mimsiz Medeniyet Kadınları Yuvalarından çıkarmamış UÇURMUŞ..! - İnsanlık neden Bunalımda ?

Haya - Utanma 1

Aile-Yuvayı Kurtarmak

Bu dersin seslisini dinlemek / indirmek için tıklayınız.

Allah cc adetullah itibarıyla kainatta , karşıtlarıyla ve karşılıklarıyla koymuş..

karşıtlarıyla ve karşılıklarıyla şunu kasdediyorum :

karşılığı göz ve çiçek..

Karanlık aydınlık karşıtı..

Hak batıl - doğru yanlış -  iman küfür bunlar karşıt..

Mesela mülk meleküt , karşıttır karşılık gibi gözükürken..yani ahkamları farklı..birbirine içinde girift ama böyle gözüküyor...

Allah böyle bir kanun koymuş..yani aydınlığın anlaşılması için karanlık lazım..

Gece karanlık değil ... gece bir alemdir..karanlık istila etmiş..karanlık başka birşeydir geceyle alakası yok..

Gece karanlığından diyor üstad..gece karanlık olsaydı üstad fazla kelime kullanmazdı..

Kadın-Erkeğin , Erkek Kadının hem karşılığıdır..hem karşıtıdır..ikisinde de cem vardır..

Zemin karanlık olursa ..nur inkişaf eder nur gözükür..karşıtıdır aynı zamanda onu
neşv-ü nemalandırdığı için karşılığıdır o noktada...

Kadın Erkeğin -  Erkekde kadının karşılığıdır ve karşıtıdır..

Ulvi noktasında karşılıktır..
inkişaf noktasında karşıtıdır..

Hattâ erkeklerde iki güzel haslet olan cesaret ve sehavet kadınlarda bulunsa, bu emniyete ve sadakata zarar olduğu için, ahlâk-ı seyyiedendir, kötü haslet sayılırlar.
Lemalar - 198

Onun için kadınlardan cömertlik ve cesaret beklemiyeceksin ..olmaması lazım..

  Hasletlerin yerleri değişse, mahiyetleri değişir
   Bir haslet.. yer ayrı, sîma bir. Kâh dev, kâh melek, kâh sâlih, kâh tâlih; misali şunlardır:
   Zaîfin kavîye karşı izzet-i nefsi sayılan bir sıfat, ger olursa kavîde, tekebbür ve gururdur.

Sözler - 724

Mesela kadınlarda cömert olmalı ama çok çömert olmamalı..kadınlarda cesur olmalı yani imanını namusunu korumak için..ama çok cesur olmamalı..

Erkekler ise cömert olmamalı..çok cömert olmalı...erkekler cesur değil..çok cesur olmalı..hem kendisini hem raiyetini korumak için..

Kadın çok cömert olursa kendisinide verir..
Emanet ettiği kocasının malınıda verir..
Kendisini cömertce satıyor...

Hz. Ayşe ( r.a ) na kafilenin içindeyken dediler ki ...bir kafileden bir insan uğradı..falan kafileden...ayşe ( r.a) dedi ki .. o adama ve atına yiyecek verin gönderin dedi..ve gitti..dediler ki o kafilenin reisi geldi ; o adamı bir cadıra alın ve atınıda dinlendirin..adaletsizlik değildir...hak saybine hakkını vermektir..liyakata göre davranmak adalettir..mutlak adalet zulümdür..

   Hem her hak sahibine istidadı nisbetinde hakkını vermek, yani vücudunun bütün levazımatını, bekasının bütün cihazatını en münasib bir tarzda vermek; nihayetsiz bir adalet elini gösterir.

Sözler - 66

Koyunların başına rehber olarak keçiyi koyarsan uçurumdan uçurur..koyun kafa aşağıda tam uca gelir keçi atlar karşıya..koyun atladığını görmediği için ve atlama özelliğide yok..düz gider ve uçurumdan düşer yüzlerce koyun böyle telef olmuştur...

Denge...adalet bu..muvazene..muhakeme..tenasub..ve hak sahibine hakkını verip liyakatine göre davranmak..yoksa karışır..yani buda insandır..bu kadındır..kadın erkek ikisine aynı davranırsan ..elbiseleride aynı olacak vs..aynı olacak..

Yani bedensel hayatları farklı olduğu gibi..ruhsal yapılarıda farklıdır...ama ruh ne kadındır ne erkek olduğu için ..elektrik gibidir ..hangi taraf inkişaf ederse o inkişaf eder..ondandır ki çocuğa ..kız çocuğuna ..üç yaşındaki kız ve erkek temel bilgi verilmekle beraber..üç yaşındaki erkek ve kız çocukları cinsiyetlerini bilmez herşeyi canlı bilir..onun için kız çocuğuna kızca..erkek çocuğuna erkekçe davranınız..kız cocuğuna kulağını deliceksin...eline kınamı sürceksin..etek mi giydirceksin...taki ruhtaki kadınlık tarafi gelişir..çünkü ruhta hem kadınlık var hem erkeklik var...çünki; erkekler kadınlaştığı gibi..kadınlarda erkekleşebiliyorsa ruhda bu özellik var...olmayan bir özellik mesela köpek koyunlaşamaz çünki ruhunda böyle bir şey yok...eğer kadın erkekleşe biliyorsa..erkekte kadınlaşa biliyorsa..ruhda ikiside var demektir..eşcinsellik yoksa olmazdı..

Üstad hz.leri de bunla ilgili diyor ki ;

   Hevesat-ı nefsaniye ile erkeklerin karılaşması, karıların hayâsızlıkla erkekleşmesine sebebdir.

Sünuhat - 61

Yani sistemde bu olmasa bu olmazdı..

O zaman dikkat..davranışlarda..

tükürün zalimlerin hayâsız yüzlerine!..
Mektubat - 417

Yani hayanın ortaya çıktığı yer..gözüktüğü yer..her şeyin bir belirgini var ..yüzdür..

Yüz aynı zamanda kişinin şahsiyetidir..

Haya da kişinin şahsiyetini oluşturuyor..

Merkez ve payitaht-ı hükûmette, çarşı içinde, gündüzde, ahalinin gözleri önünde, gayet âdi bir kundura boyacısı, dünyaca rütbeten büyük bir adamın açık bacaklı karısına bilfiil sarkıntılık etmesi, tesettür aleyhinde olanların hayâsız yüzlerine bir şamar vuruyor!..
Lemalar - 196

Yani kadın rezil haliyle kundura boyacısına ayakkabısını boyatırken kundura boyacısı bilfiil sarkıntılık etmiş..ve aynı zamanda kadının kocasıda içeride tesettür aleyhinde oy kullanıyormuş..meclisde.. tesettür aleyhinde olanların hayâsız yüzlerine bir şamar vuruyor!..

Yalnız Eskişehir Mahkemesi tesettür-ü nisa hakkında bir küçük risalenin bir tek mes'elesini belki bu gelen cümleyi "Mesmuatıma göre: Merkez-i hükûmette, bir kundura boyacısı çarşı içinde bir büyük adamın yarım çıplak karısına sarkıntılık edip o acib edebsizliği yapması, tesettür aleyhinde olanın hayâsız yüzüne şamar vuruyor."
Tarihçe-i Hayat - 573

  (Medar-ı ibret ve hayret bir hâdisedir)
   Risale-i Nur'un erkân-ı mühimmesinden bir zât yazıyor ki: "Adapazarı zelzelesinin aynı gününde, zelzeleden birkaç saat evvel, umumî ve herkese göstermek için, bir büyük tiyatro teşekkülüyle ve oyuncu kızlardan dört güzelini çırılçıplak olarak alayişle çarşı ve pazarda gezdirerek, o cazibedarlara kapılan tiyatro binasında toplanan bin kişiden fazla seyirciler, oyun başlarken, birdenbire arz kemal-i hiddet ve gayz ile onların hayâsız yüzlerini dehşetli tokatladı, mahvedip zîr ü zeber etti. Ve o binayı hâk ile yeksan eyledi."
Kastamonu - 262

Zelzele niye geliyor ? işte onun kanunu var..
Nerden çıkarıyon bunu..iyi oku bak sende çıkaracaksın...
Deprem niye olur..kıtlık niye olur..kuraklık niye olur..semadan yağmur ve taş niye yağar..toprak dibe niye çöker...bunlar hep insanlarla alakalıdır..

Zelzele zinadan olur..zina çoğalırsa..

yerin dibine çökenler lut kavmi..lutçuluk olursa..

Denizin gayzı firavunluk olursa..

Semadan ateşlerin yağması..alenen tevhid inkar edilirse.. olur...

Demek adapazarında tiyatro binasında toplanan bin kişi adapazarını yerle bir etmiş..

tesettürsüzlük izdivacı çoğaltmayıp, pek azalttığını, çünki serseri asrî bir genç dahi refikasının gayet namuslu olmasını istediğini; ve kadın ise, erkeğin çoluk ve çocuk ve malına ve herşeyine dâhilî muhafız olduğundan, kadında sadakat ve emniyet lâzım olduğunu; tesettürsüzlük ve açık-saçıklık ve hayâsızlık ise, o sadakatı ve emniyeti kırdığından, erkeğe vicdan azabı çektirdiğini ve kadınlarda şecaat ve sehavet o sadakat ve emniyeti ihlâl ettiğini; ve memleketimizin Avrupa'ya kıyas edilemeyeceğini, eğer kıyas edilse, neslin za'fına ve kuvvetin sukutuna sebeb olacağını; ve şehirliler köylülere kıyas edilemeyeceğini, çünki köylüler maişet meşgalesiyle uğraştığından, san'at ile iştigal eden şehirliler onlara kıyas edilemeyeceğini ve daha çok hikmetlerini gayet kat'î isbat eder.

Lemalar - 410

Sadakat ve emniyeti kıran tesettürsüzlüktür. Cünkü sadakat ve emniyet vicdani bir sıfattır ..vicdanı bozulanda bu sıfat aranılmaz..

Hevesat-ı nefsaniye ile , yani erkeklerin kavvam olacak duruşu olacak adam olacak yani kavi...eğer bu nefsanileşirse yani hissiyat galip olursa bedenine kadınlaşıyor..

Heveslerin peşine koşarsa..dirayetini cesaretini sehavetini kavvamlığını otoritesini ...hissinin peşine gönderirse..erkek kadınlaşıyor..

Mesela ; bir kadın erkekleşirse..erkekte kadınlaşırsa bunların alametleri var tezahürleri ve fiilleri var..mesela..süs ve incik boncuklarla kim lezzet alır..kadınlar alır..küpe takabilmek kolye ve bileklere bilezik gibi şeyleri takabilmek kim takar..kadınlık duyguları gelişirse..o takar..

Kadın pantolan ceket giydi...Allah resülu..hendek savaşında dişi kırılmış..beş tane namazı kazaya kalmış...Hz.ömer ( r.a )
Lanet okuyun .. beddua okuyun ..dediği zaman...ben bu ümmete lanet değil ..rahmet okumaya geldim diyen merhamet peygamberi..erkekleşen kadına..kadınlaşan erkeklere lanet etsin buyuruyor...

islam fiile bakar...üstad işaret-ül i'caz da diyor ki ;
   S- Küfür, kalbe ait bir sıfattır. Kalbde o sıfat bulunmadığı takdirde, zünnar bağlanmasından veya ona kıyas edilen şapkanın giyilmesinden ne için küfür hasıl olsun?
   C- Gizli olan umûra, şeriat emarelere göre hükmeder. Hattâ illet olmayan esbab-ı zahirîyi, illet yerine kabul eder. Binaenaleyh itmam-ı rükûa mani olan bir kısım zünnarların bağlanması ve secdenin ikmaline mani olan bazı şapkaların giyilmesi, ubudiyetten istiğna ve küfre teşebbüh etmeye emarelerdir. Gizli olan o sıfat-ı küfriyenin yok olduğuna kat'iyyetle hükmedilemediğinden, bu gibi emarelere göre hükmedilir.

İşarat-ül İ'caz - 67

Ebu cehil namaz ayeti geldiğinde...ebu cehil ve etbaı dedilerki muhammedin Allah'ına secde etmeyiz ... secde etmeyenlerin alametleri olarak ..alem ve ünvan olmuş...nasıl ki ezan-ı muhammed alem ve ünvan olmuşsa işte bu şapka da biz muhammedin Allah'ına secde etmeyiz..Muhammedin Allah'ına rüku etmeyizin alemeti olduğundan onun için bu şapkayı başına koymuş..ebu cehil etbaı yahudi din alimlerinin kisvesi olan foteri şapkayı o zaman getirmiş...

   Hevesat-ı nefsaniye ile erkeklerin karılaşması, karıların hayâsızlıkla erkekleşmesine sebebdir.

Sünuhat - 61

Ruhda elektrik gibidir...elektriği buzdolabına takın soğutur..klimaya takın soğutur.. elektrik ocağına takın ısıtır..öldürür.... asansöre takın güç olur..süpürge makinesinde hareket olur..ışık olur..olmadığı şey varmı .. hangi cihaza girerse onu çalıştırıyor..işte ruhda böyle elektrik gibidir...nereye girerse onu çalıştırır..o zaman çocukluktan itibaren kadınlık özelliklerini  çalıştıra çalıştıra ruhta kadınlık özelliği olur...erkeklik özelliklerini çalıştıra çalıştıra erkekleşir..

Mesela küçük bir hıyarı bir şişeni deliğine koyarlar..şişenin ağzı dar dibi geniş..bu küçük hıyar bu dibi geniş olan şişeye doğru büyür genişler şişenin içini doldurur.. şişenin şeklini alır..  sonra büyüyünce şişeden kafasını koparırlar kapağını kapatırlar sonra dersinki kafası dar bir şişe içi geniş bir yere bu hıyar nasıl girdi buraya dersin...bunu bilmezsen aklın almaz...fabrikasyon olamaz ..fabrikasyon  sıcakken yansa hıyarda yanması lazım..
Yani bitki nebatat..kaba göre şekil alır..suda öyle..ruh büyüyen cesede göre şekil alıyor..yaptığı davranışa göre şekil alıyor..yaşadıklarına göre şekil alıyor..namaz kılıyorsa ..eyiliyorsa ..harama bakıyorsa..bakmıyorsa..doğru yerde bulunuyorsa doğru şey duyuyorsa...

   Yedinci çocuk:
   Çocuk tabiatında hayâsız bir kadın,
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm yemek yerken lokma istemiş, vermiş. Demiş: "Yok, senin ağzındakini istiyorum." Onu da vermiş. O gayet hayâsız kadın, o lokmayı yedikten sonra, en hayâlı kadın ve Medine kadınlarının fevkinde bir hayâ sahibi oldu...mektubat..142

Müthiş bir sirayet var..sirayet demek ruhsal yapın karşıya geçiyor..harama nazar baktığınız zaman ..onun bedensel yapısı modeli ruhsal yapısını içine çekmek gibi kopyalı yapıştır oluyor..cinniyse sende cinleniyon..sıkıntılı ise sende sıkıntılınayırorsun.. burhan geçiriyorsa sende geçirmeye çalışıyorsun..yani onun gücü senin zafiyetine göre..

   Memnu' heykel, suretler: Ya zulm-ü mütehaccir, ya mütecessid riya, ya müncemid hevestir. Ya tılsımdır: Celbeder o habis ervahları.
Sözler - 727

Yani harama bakınca tılsımlanıyorsun.. sihirleniyorsun...nasıl ? .. tılsımdır: Celbeder o habis ervahları...

Medine kadınlarının fevkinde bir hayâ sahibi oldu diyor..bu kadın kitapmı okudu..kursamı gitti yok...Allah resülunun ağzından çıkan bir lokmadan .çünkü lokmaya Allah resülu sirayet etti...inikas incizab insibah iksir... asm efendimiz hayası ekmeğe oradanda kadına sirayet etmiş..demek hisler sirayet vesileleriyle edebiliyor..yalnız o lokmada fiziksel temas olması lazım..o lokma aracılık yapıyor ...

   Emma ba'd: Şu fakir, garib Nursî ki, Bid'atü'z-zaman lakabıyla müsemma olmaya lâyık iken haberi olmadan Bedîüzzaman ile meşhur olan bîçare; tedenni-i milletten ciğeri yanmış gibi feryad u figan ederek, ah!. ah!.. ah!.. vâ esefâ der ki: İslâmiyetin mağz ve lübbünü terkederek kışrına ve zahirine vakf-ı nazar ettik ve aldandık. Ve sû'-i fehm ve sû'-i edeb ile İslâmiyetin hakkını ve müstehak olduğu hürmeti îfa edemedik. Tâ o da bizden nefret ederek evham ve hayalâtın bulutlarıyla sarılıp tesettür eyledi.

Muhakemat - 9

Ulema ile olan münazaramdır. Onun sebebi İstanbul'a geldim, gördüm ki; sair şuabâta nisbeten medaris terakki etmemiştir. Bunun da sebebi; kitaba nazarla istinbat-ı mes'ele etmek olan isti'dadı, meleke-i ilim yerinde ikâme olunmuş. Ve talebelerde adem-i münazara ve sual ve cevap sebebiyle; şevksizlik ve melekesizlik ve atalet gibi bazı hali intac etmiş. Sâir müntic-i taaccüb ve hayret olan ulûm-u ekvân; veya eğlence ile vakit geçirmeyi müntic olan fünûn-u hevesat; ve lezzat-ı hakikiyeyi mutazammın olan ulûm-u maksûd-u bizzat gibi, ulûm- u ilâhiye tahsil olunmaz. Bunun da, ya bir himmet-i âli veya bir tevağğul-u tam veya müsabakayı müntic olan sual ve cevap gibi bir şevk-i kasrî ve haricî lâzımdır. Veyahud taksim-ül a'mal kaidesine tatbîkan herbir talebenin isti'dadına göre bazı fünûn ile tevağğul etmeli. Tâ mütehassıs olsun, sathî olmasın. Zîrâ her ilmin bir suret-i hakîkiyesi var. Meleke olmadığı vakit, bazı tarafı nakıs olan sûretlere benzer.

Asar-ı Bediiyye - 439...

işte islamiyetin zahirine kışrına hasr-ı nazar ettik..hep budur dedik..vehhabiler gibi..mealin gösterdiği kadar..vehhabiler niye vehhabi..mana mertebesi yok ki onlarda kur'an'ın zahiri budur hadisde budur tamam herşey budur..başka birşey yoktur dedikleri için ehl-i sünnetten ayrıldılar..yani insan dediğin ceseddir dedi ordan ayrıldı..peygamberimiz buyuruyor ki bir milletin uleması alimleri bozulmadıkça o millet bozulmaz..bu hale bu millet nasıl geldi..

Oysa üstad hz.leri ne diyor...

   İ'lem Eyyühel-Aziz!

   Tefekkür, gafleti izale eder. Dikkat, teemmül; evham zulümatını dağıtıyor. Lâkin nefsinde, bâtınında, hususî ahvalinde tefekkür ettiğin zaman derinden derine tafsilât ile tedkikat yap. Fakat âfâkî, haricî, umumî ahvalâta teemmül ettiğin vakit sathî, icmalî düşün, tafsilâta geçme. Çünki icmalde, fezlekede olan kıymet ve güzellik, tafsilâtında yoktur. Hem de âfâkî tefekkür, dipsiz denize benziyor, sahili yoktur. İçine dalma, boğulursun.
   Arkadaş! Nefsî tefekkürde tafsilâtlı, âfâkî tefekkürde ise icmalî yaparsan, vahdete takarrüb edersin. Aksini yaptığın takdirde kesret fikrini dağıtır, evham seni havalandırır. Enaniyetin kalınlaşır, gafletin kuvvet bulur, tabiata kalbeder. İşte dalalete îsal eden kesret yolu budur.

Mesnevi-i Nuriye - 147

Yirmidokuzuncu sözde diyor ki ;
Melaikeni delili ruhun delili hayatın delilini anlatırken enfüsi deliller afaki deliller diyor..

Fakat siz mihenge vurmadan almayınız..

Hattâ benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz.
Münazarat 14
 

   Onikinci Mukaddeme
   Lübbü bulmayan, kışır ile meşgul olur. Hakikatı tanımayan hayalâta sapar. Sırat-ı müstakimi göremeyen, ifrat ve tefrite düşer. Müvazenesiz ve mizansız olan çok aldanır, aldatır.
Muhakemat - 49

Haya...hissin zuhur yeri simadır..haya ifadesinin belirtisi yüzdür...eylemsel itibariyle görüntüsüde zahir dir..incik boncuklarla meşgul olmak..fikirsel boyutuda kadınlaşıyor..erkekleşiyor.. kadınlaşan erkek..erekleşen kadın..

Dolayısı ile yüz hem perdedir hem zemindir..nasılki perde bazen örter..bazan perde hakikatin ortaya çıktığı zemin oluyor..yani toprak perdesi hava perdesi gibi ..  toprak perde çekirdeği atıyoruz diyor üstad..neşv-ü nemalanıyor...hava perdesi şu hava boşluğu ..kelimeyi ağzımdan çıkarıyorum..milyonlarca oluyor..herkesin kulağına geliyor..

Yüz hem için örtüyor..insanı kapatıyor..hemde içimin dışarda gözüktüğü yerdir..zina içki namaz teheccüd risale nurcuysa tarikatçıysa türkse yahudiyse ermeniyse fransızsa hepsinin yüzde belli oluyor..hatta maddi ve manevi kadın ve erkeğin organları belliymiş yüze bakarak ..

Yani sinema perdesi gibi filmin gözüktüğü yer..

Haya Cenab-ı hak hakkında muhaldir..

Perde yırtılmasa haya büyür..baksana ruhu cesedle örtmüş..mesela ruhu bu cesedle örtmüş..ahireti dünyayla..hayayı da perde-i hicabla örtmüş..yani Allah'ın emirlerine itaat perdedir..hayayı örtüyor..örtünce de toprak çekirdeği örter gibi insanda ulvi duygular çıkıyor..

Yırtma o hicab perdesini

Lâkin vakta ki perde yırtılsa, hayâ atılır;
Münazarat - 43

Haya lüb dür..hisdir..

Hayasızlıkla kadınların erkekleşmesi ..cesedleri değil..ruhları erkek gibi olur..kaba sapa merhametsiz ..bugün malesef dershanelerde bile kadın dershanelerinde bile kavga çıkıyor..erkekleşen kadınlar..despot..ne diyorsa o..kadınsı görünümünde erkek ruhlular..

Haya imanı besler elhayrıminel iman ..
Haya ruhdaki hakikatları sular..hisdir çünki
Haya su gibidir besler onu ruhdaki ulvi duyguları besler..
Haya günaha girmeye manidir..hayası güçlü olunca utanır..veya kadınsa haya hissiyle harama sokmaz kendini teslim etmez..vicdani bir hisdir.çünkü haya hisdir..hisde vicdandaki hisdir..
Hissin kaynağı ise
Vicdan 'dır..vicdanın içide 4 ana veri tabanı vardı soğan kabuğu gibi. .
İRADE
ZİHİN
HİS
LATİFE-İ RABBANİYE..

Yani vicdanın üçüncü mertebesindedir..his

Bugün malesef kadınların dershanelerinde bile hanımların derslerinde bile kavganın sebeblerinden en büyüğü ruhları erkekleşen kadınların yüzsüz yüzünden çıktığını benim için şuhud derecesine gelmiş..bana bile elli yaşındayım..otuz yaşında bir kadın hizmet eden koşturan ders yapan ..bana bile Almanyada benim dediğim tarzda hizmet yapacaksın..kimlerle irtibat kuracaksan ben onaylıyacam..ben sana gösterdiğim kişilerle irtibat kuracaksın..gibi..bana dayatmaları yapması 2005 tarihinden sonra kadınlar dünyasından öyle ürktüm ki..bu hepsi genellenemez tabi..haşa zülum olur..ama erkekleşen kadınlara ip uçları...kadınlar dünyasından o kadar uzağım ki mağrib ve maşrib gibi oldum..

Malesef...kadınların bu hale gelmesine sebeb ise..hevesat-ı nefsaniye ile erkeklerin karılaşması..erkekler heveslerine hislerine şehvetlerine düşkün olduğundan erkeklik özelliği böyle yalakalık olması yavru kedileşmesi..kadınlarında hayasızlıkla erkekleşmesine sebeb olmuş..erkek kadınlaşmasaydı..kadın erkekleşenezdi..

Hayâ, nefsin sıkılmasıyla yüzde peyda olan kızartıdan ibaret olduğundan,
İşarat-ül İ'caz - 167

Nasıl ki toprak çekirdeği sıkıyor..ağaç çıktığı gibi nefsin sıkılmasından harika bir hissin belirtisi olan haya tezahür ediyor..
Demek nefis haya hissini örtmüş ..ne zaman nefsini sıkarsan haya ben buradayım diyor..

Hem Kur'an merhameten, kadınların hürmetini muhafaza için, hayâ perdesini takmasını emreder. Tâ hevesat-ı rezilenin ayağı altında o şefkat madenleri zillet çekmesinler. Âlet-i hevesat, ehemmiyetsiz bir meta' hükmüne geçmesinler.
Sözler - 410

Sinema perdesinde film gözüktüğü gibi toprak perdesinde çekirdeğin gizliliklerin ortaya çıktığı gibi hava perdesinde bir kelamın çoğaldığı gibi..hayada ruhsal hayatın tezahür etme sebebidir...

Kadınları bu hale getiren erkeklerdir..

Mesela tezgahtar aranıyor kadın ..pazarlamacı aranıyor kadın aranıyor..cinsiyetini kullanıyor..

Erkekler hevesat-ı nefsaniyede kadınlaşırsa Çünkü kadınların yapısında hevesat-ı nefsaniye var..erkekler bu işin peşinde koşarsa kadınlarda kendisini korumak için erkekleşmek zorunda kalmış..

Mart kedileri saldırıya geçerse,  dişi kedileri benimle çiftleşmiyor diye dişi kedilerin yavrularını boğuyor..bir dişi kedi yavrusu varken asla çiftleşmez..ölse bile..ama yavrusunu boğuyor ki erkek kedi ile çiftleşsin diye..

işte bak! Hayâ ve hamiyetten neş'et eden civanmerdane humret
Münazarat - 72

Tencereyi getir..haya ve hamiyeti koy karıştır..humret çıkar...
Humret ise..varlığı kuşatan şefkat..masumane şefkat ..arı duru şefkat..mecrasında olan şefkat..

mecrasında olan şefkat..Çocuğa anne çabuk oğlum okula geç kalıyorsun..hiç acımadan çocuğu apar topar o güzelim uykudan alıp koparıyor..paldır küldür giydiriyor..zoraki yedirip gönderiyor...
Şimdi dengesiz annenin şefkatine bak..cumartesi pazar günü ..hadi namaza kalkçak..yaaa babası yaa...nasıl uyandırayım günah değil mi ya ..sonra büyüyünce kılar..şimdi bu namaz için niye uyandırıyorsun babası....Okul için uyandırıyorsun ya...işte haya ve hamiyetin bütünlenmesinden bütünlüğünden istikametli şefkat çıkar...masum şefkat çıkar..yoksa zalim şefkat çıkar..zülme hizmet eder..oğlum paşa olsun diye hafız mektebinden alır..mektebe gönderir..duydunuzmu böyle bir anneyi benim oğlum vakıf olacak..benim oğlum alim olacak..

Şefkatin zemini haya ve hamiyet bütünlüğünden çıkıyormuş...

Allah cc , bu kemalizmi ve mason komitesini kahretsin..bu hale müslümanları getiren bunlar..lanet etsin..onun arkası dan gidenleri islah etsin..islahı gayri kabil olanları ve şuurlu yapanları..şuurlu olarak , müslümanları da bozanlarıda Allah cc KAHHAR ismiyle kahrı perişan eylesin..müslümanları ve müslüman evlatlarını onların şerrinden muhafaza eylesin..AMİN...