Enfüsî Tefekkürle Taşınıyoruz -(namahremler bakmasın)

3725 04.06.2014
İndirİndirmek içi sağ tıklayarak "Bağlantıyı Farklı Kaydet" menüsüne tıklayınız

NOTLARIN ORJİNAL HALİ İÇİN TIKLAYINIZ

Sen sen ol, Sen sen misin ? : sabah kalkıyoruz zor kazandığımız parayı nasıl harcayacağımızı akşam televizyon bize söylerken önünde sızıp kaldığımız insanız biz. Televizyon bizi içine alıp şekillendirdiği sonsuzluk alemi sanki. Biz onu değil o bizi içine alıp şekillendiriyor.

Şimdi beraber buradan kurduğumuz bir dünya var, gerçekten burası bize layık bir dünya değil, birbirimizle imtihan olmak, birbirimizin enfüsi yapılarının dışa çıkmaları için birbirimize toprak su hava veya güneş olunan bir dünya burası.

                -  tek başına kal : insan adayı olan hayvan olurduk

Bu dünya sanki hep sahip olma dünyamızı oluşturuyor. Sahip olduğumuzu unutturup “sahip olmamızlara” odaklandırıyor bu dünya. “biz” olmaktan korkuyoruz. Toplumun olmamızı istediğini olmaya çalışıyoruz. Sen sen olmaktan korkma. Kendin olmayı Beceremeyince sanal karakterler kuruluyor ve onların içinde gizlenip duruyoruz. Hep sahip olmaya odaklanırsan kendi öz benliğini unutmaya meyilli olursun.

                - kendimiz olmaktan utandırılıyor, toplumsal kurallardan dayatmalardan ne kadar sıyrılırsan o kadar sen olacaksın

                - bu odaklanma farkındalıklarımızı yitirtiyor. Dolayısıyla şükürsüzlüğe sevkediyor

-hep istemek hep almak, oysayı vermeyi bilmeli : vermenin almaktan daha kaliteli olduğunu hadisler haber veriyor.

- vermek ruhsal tedavi

- çalışmak çalışmak için değil, çalışmak aynı zamanda tedavidir. İşsizlik en büyük iştir çünkü, hastalığın zeminidir.

- en büyük dert : dertsizliktir.

- sözler 27 : akıl bir cihaz-ı insani

Enfüsi alem bana öğretilenlerin ötesindeydi. Oradaki şeyler buraya ait olmadıklarından burada tanımlanamazlardı. Adeta beni oluşturan dayatmacılar olgularından kurallarından sıyrılmak gibi idi ki kendimi rahat hissediyordum. Sanki ben başka bir “ben” e inkılap etmiştim bu bana hem cesaret hem de korku veriyordu. Çünkü beni oluşturdukları pırangaları şablonları aşmıştım artık (enfüsi tefekkürle) ama elbetteki toplum bana cezayı verecekti, ya deli ya şizofreni, ya şov yapıyor, ya ya ya ... artık yanımda kimseler yoktu, bilgilerimde geri kalmıştı. Beni oraya taşıyan roket gibi olmuştu. Senelerce aradığımı orada burada değil artık kendimde bulmuştum. Sanki rüşt çağına yeni girmiş gibi kendimi hissediyordum. Bazı sınırları da aştığım zannı gibi yalnızlık faturası ödecekti bana toplum. Ödetti de, belki de bedeli almıştım hakiki hürriyetime kavuşmuştum. Bazen benim olduğum yerde çok yalnız kaldım, bildiğim ve tanıdığım şeyler orada yoktu. Ve anladım ki hayatıma hükmedenin hayatıma kurallar koyması beni özüme doğru özgürleştirmektir. Tıpkı içinden ağacı çıkartmak için ağacı özgürleştirmek için üzerine toprak su hava güneşle örtülen çekirdek gibi. Kurallar beni köleliklerden, acabalıklardan kurtarmak için şarttı, kuralları koyan kazanır, kuralsız yaşayan her zaman kaybeder ve kaybetmeye mahkumdur.

 

                - enfüs bu yüzden işlek bir yol değil

-  mesnevi 147, 29. Söz enfüs ve afaki alem       

- 110 sözler alem-i gayb (mazi ve müstakbel) yani bilinmez değildir.

                - mektubat 248 , Vücut mertebeleri muhteliftir. Ve vücut âlemleri ayrı ayrıdır. Ayrı ayrıoldukları için, vücutta rüsuhu bulunan bir tabaka-i vücudun bir zerresi, o tabakadan daha hafif bir tabaka-i vücudun bir dağı kadardır ve o dağı istiab eder. Meselâ, âlem-i şehadetten olan kafadaki hardal kadar kuvve-i hafıza, âlem-i mânâdan bir kütüphane kadar vücudu içine alır. Ve âlem-i haricîden olan tırnak kadar bir âyine-i vücudun âlem-i misal tabakasından koca bir şehri içine alır. Ve o âlem-i haricîden olan o ayna ve o hafızanın şuurları ve kuvve-i icadiyeleri olsaydı, bir zerrecik vücud-u haricîleri kuvvetiyle, o vücud-u mânevîde ve misalîde hadsiz tasarrufat ve tahavvülât yapabilirlerdi. Demek, vücut rüsuh peydâ ettikçe, kuvvet ziyadeleşir; az bir şey, çok hükmüne geçer. Hususan vücut rüsuh-u tam kazandıktan sonra, maddeden mücerred ise, kayıt altına girmezse, o vakit cüz'î bir cilvesi, sair hafif tabakat-ı vücudun çok âlemlerini çevirebilir.

                - mektubat 409, Birbirine sarılı çok yapraklı bir gül goncası gibi, şu âlem binler perde perde içinde sarılı, birbiri altında saklı âlemleri bu âlem içinde gördüm. Herbir perde açıldıkça diğer bir âlemi görüyordum....

            - mesnevi 137, İ'lem eyyühe'l-aziz! Vücut nev'inde tezâhüm yoktur. Yani, pek çok âlemler, haller, vücut sahnesinde içtima eder, birleşirler. Meselâ, gece zamanı duvarları camdan olan ve elektrik yanan bir odaya girdiğin vakit, âlem-i misale bir pencere hükmünde olan camlarda pek çok menzilleri, odaları göreceksin.

            - avamın iman ettiğine havas şahididir, risale

            - mesnevi 223, Ehl-i şuhud dediğimizden maksatevliyaullahtır. Zira velayet sahibi, avamın itikad ettiği şeyleri gözle müşahede ediyor. Kur'an yoluyla gidenlerin silah ve zahireleri ise, Kadîr-i Mutlaka, Ganiyy-i Kerime olan tevekkül onları temin eder.

                - lemalar 355, Ve hâkezâ, insan, küçük bir mikyasta, kâinattaki hakaik-i imaniyeyi şuhud derecesinde gösterebilir.

 

Geleceğinden şimdiki zamanına bak :  geçmişimdekini yaşarken ne kadar sıkılmışım. Fakat şimdi onları hatırladıkça “hey gidi günler hey” dedikçe onlardan haz alıyorum. Geçmişimizdeki mutsuz anların şimdi ise mutluluğuna malzeme oluyor. O zaman şimdiki sıkıldığın şeyden gelecekte mutluluk duyacaksın, hem de her hatırladığında. Kısa bir zaman mutsuz olurken aynı şeyle her hatırladıkça ve uzun uzun zamanlarda mutluluğn olacaksa o zaman mutsuz anlarına gelecekten bak ne kadar iyi şeyler, mutluluğun malzemeleri olduğunu anlarsın. Dünyada böyle değil mi? Kısa bir sürelik dünya hayatı sonsuzluğun çekirdeğini oluşturuyor. O zaman zaman ve mekandan çık, geleceğinden de bugüne bak

                -  elem dediğin şey mutluluğun ta kendisi ...

---------------------

Enfüs,Televizyon, işsizlik, sahip olma, alma-verme, aklın aptallığı, filmlerin etkisi, bilinçaltı mesajlar, başkası olmak, kendinden kaçmak, toplumun etkisi, parfüm, avrupanın bizden öğrendikleri, gayb alemi

Yorumlar

Yorum Yap
Nurdersi.com

Namahrem derken bu mevzularla haşir neşir değilse.Baksana sen eğer meşkul olsaydın namahremden mecaz olduğunu anlayacaktın.Bu namahremden ne kasd ettiğimi anlamadın da içerisini nasıl anlayacaksın.s.a

04.09.2014
Ziyaretci

Namehrem bakmasın derken, neden?

04.09.2014
bünyamin şener

üstad bu konuda kısaca: çağımızın hastalığı hacatı gayrı zaruriyi , hacatı zaruri haline getirmektir diyor.

09.06.2014
Nurdersi.com

indirme linki eklenmiştir

04.06.2014
  • 00:40:40
    DÖNÜM NOKTASI - 40 YAŞ | 3.bölüm #enfüskampı 2119 13.02.2024
  • 00:42:56
    DÖNÜM NOKTASI - 40 YAŞ | 1.bölüm #enfüskampı 1984 10.02.2024
  • 00:10:16
    ENFÜS KAMPI - ÖZEL ÇEKİM - 1767 08.02.2024
  • 02:08:49
    Kesrette Vahdaniyetini İlan... Vahdaniyet, Vahidiyet, Vahdet, Ehadiyet, Kesret, Tevhid. Osman Akkaya 3226 02.02.2024
  • 01:10:16
    KENDİN KENDİNLE SEYAHAT ET! 2164 15.11.2023