Ya Bakî Entel Bakî 2

(Zeynep Seven kardeşin Notları)


NOTLARIN ORJİNAL HALİ İÇİN TIKLAYINIZ

YA BAKİ ENTEL BAKİ 2

*Bu Lem’aya bir derece his ve zevk karışmış. His ve zevkin coşkunlukları ise, aklın düsturlarını, fikrin mîzanlarını çok dinlemediklerinden ve mürâat etmediklerinden, bu Üçüncü Lem’a mantık mîzanlarıyla tartılmamalı.(Yani bu üçüncü lem’a enfüsidir.Hissidir)

İkinci Nükte:

*İnsanın fıratında (yaradılışında) bekaya karşı gayet şedid bir aşk var.( Bu ilginç işte.Bu ahiretin en kesin delilidir.Burada doğduk.Peki bu fânî bulunan yerde bende niye beka özelliği var ?

*Şöyle diyeyim;kahveye giren çıkan üzerinde gül kokar mı?Aynı bu örnek gibi nerden gelmişseniz vücudunuzda o koku siner.

*Peki soruyorum?İstisnasız hiçbir insanla olmamakla beraber herkeste beka arzusu var.Aşk-ı beka var.Hem de aşk seviyesinde.Ebedi yaşamak..ölmemek..bir anda her yerde olmak..her isteği yerinde olmak..en güçlü olmak hududu olmamakla beraber..nihayetsiz şeye sahip olmak...öyle değil mi?

*Niye var peki?Yani sen insanı tanımlarken bedenle mi insandır?

*Beka arzusu hangi evrimin,devrimin,çevrilmenin sonucudur?Beka arzusu hepimizde yok mu?Hangi fani evrimin özelliğidir?

*İnsanın şu yapısı başlı başına ahiretten geldiğini gösteriyor.İnsan buralı değil niye?Donanımının hiç burayla alakası yok.

*Çevresiyle hiç alakası yok.Suya benzemez insan,ağaca benzemez insan ... yani ruhsal yapısı hiçbir şeye benzemiyor.Geçmişle alakadar gelecekle de alakadar.

*İnsanın fıtratında bekaya karşı gayet şedid bir de aşk seviyesinde beka var...)

*Hattâ her sevdiği şeyde kuvve-i vâhime cihetiyle bir nevi beka tevehhüm eder,sonra sever(Yoksa sevemez.Mesela bir şeyi seviyor musunuz?Eğer ona boya akmazsa -beka boyası- sevemezsiniz.Mümkün değil.Onu beka gibi görüyor.Kuvve-i vâhime deniliyor.

*Yani fânî beka gibi gösteriyor.Tersini de yapıyor bu.Bâkî fânî gösterebiliyor.Mesela dini şeyler “Namaz işte tamam…” Kuvve-i vâhime yapıyor bunu.

*Ama her sevdiğin bir şeyi unutmayın araba mı seviyorsun,para mı seviyorsun .. beka boyasını vurmadan sevemez insan.Bunu yapan kuvve-i vâhimedir.İyi ki var.O olmazsa hiçbir şeyi sevemezdin.Ev yapamazsın,ağaç dikemezdin..

*Ölüyo,ağaç dikiyor.Kuvve-i vâhime yaşıyacakmış gibi gösteriyor.)

*Ne vakit zevâlini düşünse veya görse derinden  derine feryat eder.Bütün firaklardan gelen feryatlar,aşk-ı bekadan gelen ağlamaların tercümanlarıdır.(Yani ne vakit bu ölecek,kanserdir,ihtiyardır.Şu anda leylim leylim yaşıyoruz.Ne vakit kanser gelse,ne vakit kalp krizi geçirsen hiç bir şey sana yardım etmiyor.Zor durumda kalınca sana ne yardım ediyorsa senin ana sermayen o.

**..O anda bu iman,bu dersler olmazsa kim bana yardım edecek?

* “Bütün firaklardan gelen feryatlar” hani şarkı türküler var ya, bütün o feryatlar  –batsın bu dünya...- Ben “Yaşasın bu dünya” diyorum beni dinlemiyor.Orhan abisi “batsın bu dünya” diyor onu dinliyor.Adam dünyasını batırıyor.

*Ne güzel bir alem...Kavşak burası.Ahirete yorumlanan bir yer.

*Bütün o feryatlar var ya... (istediğini elde etse bile ) O aşk-ı mecazî aşk-ı hakikiye inkılab etmek içindi.Allah’a varmak için o aşk verilmiş.O adam;kadına kıza çevirmiş,paraya vs. çevirmiş.Tamam eline geçirmiş gene yanıyor.Bu yanması gösteriyor ki Bu, bunun için değilmiş...

*Hep Allah aşkı var ama onu tanımlayamadı.O bir istek şiddetli bir arzu...Aşk olmuş ama ne olduğunu tanımlayamıyor.Önüne kız gelmiş,para gelmiş,araba gelmiş ... o zannetmiş.

*Aynen bunun gibi aşk-ı bekadan gelen yani beka aşkı yapısı sistemi,Allah’a kendisine karşı bir bağ koymuş kendisine alamet koymuş...

*Bâkîye karşı bir alamet koymuş Allah aşk...

*Ne yaparsanız yapın dert sıkıntıdan kurtulamazsınız...Tansiyonu hallediyorsun kalb çıkıyor vs. Bu cesedde var oldukça derdin bitmeyecek.Bu dert bitmeyecek mi?Tek şartla biter.Sen bu kafeste var oldukça beden de yaşadıkça bu dünyada kurtuluş yok.İçeriye döner içeriye taşınırsan,bedeni hayatı değil de ruhsal hayata dönersen,bedeni böyle takke gibi gözlük gibi kullanmaya başlarsan yani buna Ben demezsen,haksız temellük yapmazsan yani bu Benim demezsen kurtarırsın.

*Yoksa hiç kimse seni ...Gidersin psikoloğa klinik konuşması yapar.Yarım saat bir saat.Ohh düzeldim dersin.Kaç gün gider bir iki gün.. tekrar...kurtulumazsın

*Ancak bu dersler enfüse;içeri taşınacaksın.Enfüse tefekkür ruhsal hayatı yaşayınca bedensel hayatı kenara koymuyorsun ona basıp gidiyorsun.

*Yoksa bedensel hayatı yaşadıkça dertlerin katlanarak devam ediyor.

*Zannediyor musunuz ki servet artınca dertlerim bitecek?Daha beter oluyor...)

*Eğer tevehhüm-ü beka olmazsa muhabbet edemez. (Tevehhüm-ü beka olmazsa insanda burada yaşayamazdı ruh.Bekadan gelen ruh fanide yaşaması mümkün değil.Buradan çekip gidermiş

*Fakat Allah kuvve-i vâhime denilen bir sistem yerleştirmiş burada.Dimağdadır.Bu her alakadar olduğu,elini uzattığı şeyi bâkî gibi görüyor.Görmezse tatmin olamaz.)

*Hattâ denilebilir ki, âlem-i bekànın ve ebedî Cennetin bir sebeb-i vücudu, şu mâhîyet-i insâniyedeki o şiddetli aşk-ı bekàdan çıkan gayet kuvvetli arzu-yu bekà ve bekà için fıtrî, umumî duâdır ki, Bâkî-i Zülcelâl, o şedit, sarsılmaz, fıtrî arzuyu, o tesirli, kuvvetli, umumî duâyı kabul etmiştir ki, fânî insanlar için bâkî bir âlemi halk etmiş. (Yani Cennet;insanlardaki beka arzusu için yaratılmış.

*Hemen bir soru gelir?Abi biz ne zaman yaratılmışız?Yedi bin sene dünya.Yedi bin sene oldu insan geleli.iki yüz bin sene olur dünya yaratılalı.Cennet eskiden beri var.Adem a.s orada.Yani bendeki beka arzusuyla o nasıl yaratıldı?Ben sonrayım...sorusu çok geliyor???

*Sen bedensel itibariyle alem-i şehadet e elli sene önce geldin.Mahiyet ve hakikatın itibariyle kainattan öncesin.

*Toprak düşünün-çekirdek-;

·         Nur-u Muhammedî

·         Şecere-i hilkat

·         Cennet

·         Cehennem

·         Arş

·         Kürs

·         Cebrail,Mikail....On sekiz bin alem hepsinin hulasası meyve è Sensin.

*Bu meyve ağacın hulasası.Doğru.Ama meyvenin içerisinde bir çekirdek var ki ağacın başı.Kökteki çekirdek.

Ø  Meyvenin çekirdeği itibariyle ağaçtan öncesin.

Ø  Meyve itibariyle ağaçtan sonrasın

Ø  Meyve itibariyle ağacın hulasasısın.Ama meyve de bulunan çekirdek itibariyle ağaçtan öncesin.

*İşte ağaçtan önce mahiyetimizde aşk-ı bekadan dolayı Cennet yaratılmış

*İnsanların fıtratı için Allah;Ahreti yaratmış.

*Ahiret nedir? İnsanın açılımıdır.

Ø  Toprak=Çekirdek=Ağaç çıktı mı?Bu ağaça neyin dışa vuruşudur? Çekirdeğin.

Ø  On sekiz bin alem Nur-u Muhammedî’nin dışa vuruşu.

Ø  Nur-u Muhammedî’nin bir timsali bizde var.Timsali temessülü var.Yani mahiyetimizde Nur-u Muhammedî var.Dolayısıyla biz kainattan önceyiz o noktadan.

*Şualar-218

*İşte arkadaşlar;Cebrail,Mikail,İsrafil,Azrail,Alem-i Misal,Cennet,Cehennem insanın çekirdeğinden yapılmış.Senin açılımın.Senden yapılmış

*Peki senden yapılana niye aşık oluyorsun?Cennet’e bile aşık olma ya...Senin gölgen o.

*Bu manaları tefekkür eden bu manaları duyan bu manaları okuyan Cennet gaye olmaktan çıkar.Niye?Cennet benden yaratılmış, Azrail benden yaratılmış,Şeytan bile benden yaratılmış,Cehennem bile benden yaratılmış.Benden yaratılmışlardan ne gaye olacak ki niye korkacağım ki?

*Benim korkacağım tek bir şey var.Allah’tan korkacağım.Allah’tan korkmak demek Allah’ı kaybetmek demek.

*Allah’ı kaybetmek işte Cehennem’in Cehennem’i bu.

*Cennet’in Cennet’i ise Cennet’in sahibi Allah’ı bulmak olmalı.Cennet’in Cennet’i budur.

*Burası burası mı yoksa burası orası mı?

*Hidayet ruhun cennetidir.

*Mesnevi-i Nuriye-220

*Sözler-741èCehennemin Cehenneminden bahsediyor sekiz tane sıfat.

Cehennem'den beterdir, ondan daha muhriktir, ruhumuzu eziyor.Zira o şeş cihetten ki onlara baş vurduk. Öyle halet almısız.Ki yapılmıs o halet,

·         hem havf ile dehsetten,

·         hem acz ile ra'setten,

·         hem kalâk ve vahsetten,

·        hem yütm ve hem yeisten mürekkeb vicdan-sûz. (Bunlardan işte bunlardan vicdanın cehennemi.Öteki Cehennem bir şey değil

*Peki niye hissetmiyor?İptal-i his olduğundan hissetmiyor.Müslüman da günahlar iptal-i his yaptığı için imanından lezzet alamaz.

*Müslümanlar imanından niçin lezzet alamıyor?Günahlar iptal-ihis yapmış

*Kafire günahlar sefahatla inmiş iptal-i his olduğu için küfrün elemini alamıyor.

*O imanın lezzetini alamıyor...O küfrün elemini alamıyor.Peki nasıl yaşıyorlarè Leylim leylim...)

*Hem hiç mümkün müdür ki;Fâtır-ı Kerîm, (Fâtır=zamansız,zeminsiz,taklidsiz,numunesiz,muacelesiz,misalsiz,modelsiz ilk ve son yapan Allah demek)

(Kerîm=Verdiği özelliği geri almayan Allah.)

Ayette Hicr-9è “Hiç şüphe yok ki,Kur’ân’ı biz indirdik,elbette onu yine biz koruyacağız”

Acaba bana verdiği nimetleri, imanı,şuuru korkuyor insan acaba Allah alır mı diye.Allah diyor ki;

Ayette Ra’d-11è “Siz kendi içinizde olanı değiştirmedikçe,Allah sizin hakkınızda olan hükmü değiştirmez” 

*Üstad diyor ki Muhammed Buhari(Sahih buhari) için diyor ki:Sahih buhariden görmek Sahabeden işitmek gibidir.

*Sahih buhari diyor ki “Ben yüz defa Allah’ı gördüm” fıkh-ı ekber de geçiyor..

*Ahmed Bin hambel de Allah’ı gördü.Fıkh-ı ekberde geçiyor..Ama görünce endişesine bak: “Ya Rabbi!İmansızlıktan korkuyorum.”

*Allah teminat vermiş.Ne demiş biliyor musunuz?Sabah namazının sünneti ile farzı arasındaki şu duayı okursan imanına ben kefilim(tesbihatın sonundaki dua) :

è “Yâ Hayyu yâ Kayyûm, yâ Bedî’a’s-Semâvâti ve’l-Ardi, yâ ze’l-Celâli ve’l-İkrâm*Allâhümme  innî es'elüke en tuhyiye kalbî bi-nûri ma’rifetike ebeden. Yâ Allah! Yâ Allah! Yâ Allah!(buraya kadar üç defa) yâ Rahmânu yâ Rahîmu bi-rahmetike yâ Erhame’r-Rahimîn.Ve’l-hamdü lillâhi Rabbi’l-Alemîn.

*Şeytan Allah’tan korkuyor mu?Korkmuyor.Allah’tan korkmayanın korkutmasından korkmamak lazım.

*Verdiği özelliği geri almayan Allah(Kerem)è Sözler-555

*Senden imanı kim alıcak??

*Şeytana karşı aşılıyız.Nur talebeleri kabre imanla girecek.Niye?Şeytana karşı aşılıyız.İmansızlık aşısı vurulmuşuz.Çocuğa ufakken aşı vuruluyor.Aşı demek şifa değil mikroptur.Niye vuruyorlar?Az vuruyorlar ki çocuğun bedeninde savunması sistemi tanısın.Sonra buna ait mikrop geldiği zaman ona karşı dirensin.

*Arkadaşlar biz imansızlığa karşı aşılıyız.Onun için imansız gitmeyeceğiz.

*Sözler -717

*Ben suyu alıp orucumu vermemişim fırında.İmanı verip suyu alır mıyım?? 

*Töbe kapısı açık.Ölmeden her şey eliniz de arkadaşlar.

*Şuanda dünyadasınız.Her şey hala elinizde,her şeyi değiştirebilecek bir kavşaktasın.Sen o zaman kendinle yarışıyorsun unutma.Başkasıyla yarıştığını zannediyorsun.)

* Hâlık-i Rahîm, küçük midenin(2,5 lt. mide) cüz’î arzusunu ve muvakkat bir bekà için lisân-ı hâl ile duâsını hadsiz envâ-ı mat’ûmât-ı leziziyenin îcâdıyla kabul etsin de,  (Yani 2,5 lt. lik küçük midenin ve geçici fani isteği yemek,içmek kabul etsin ne ile cevap veriyor 2,5 lt. midenin tatmin etmek için küre-i arzla cevap veriyor.Yani dünyanın üzerindeki içecek ve yemeklerle cevap veren Halık-ı Rahim…Böyle bir ALLAH… )

*umum nev-i beşerin pek büyük bir ihtiyâc-ı fıtrîden gelen pek şiddetli bir arzusunu (Yani bütün insanların en büyük isteği olan beka arzusunu ki ruhun arzusu,midenin değil.)

* ve küllî ve daimî ve haklı ve hakikatli, kàlli, halli, bekàya dair gayet kuvvetli duâsını kabul etmesin? Hâşâ, (Yani basit bir midenin ihtiyacını küre-i arzda cevap versin.Ruhun daimi,küllî, haklı, hakikatli,kàlli,halli,bekàya dair gayet kuvvetli duasını kabul etmesin? )

*Yüz bin defa hâşâ! Kabul etmemek mümkün değildir. Hem hikmet ve adâletine ve rahmet ve kudretine hiçbir cihetle yakışmaz.

Madem insan bekàya âşıktır; elbette bütün kemâlâtı, lezzetleri, bekàya tâbidir. Ve madem bekà Bâki-i Zülcelâle mahsustur. Ve madem Bâkînin esmâsı bâkiyedir. Ve madem Bâkînin âyineleri Bâkînin rengini, hükmünü alır ve bir nevi bekàya mazhar olur. Elbette insana en lâzım iş, en mühim vazife, o Bâkîye karşı alâka peydâ etmektir ve esmâsına yapışmaktır. Çünkü Bâkî yoluna sarf olunan herşey bir nevi bekàya mazhar olur.

İşte ikinci  الْبَاقِى  أَنْتَ بَاقِى يَا  cümlesi bu hakikati ifade ediyor. İnsanın hadsiz mânevî yaralarını tedâvi etmekle beraber, fıtratındaki gayet şiddetli arzu-yu bekàyı onunla tatmin ediyor. (Ancak Ya Bâkî Entel Bâkî yolunda veya O’nun gösterdiği hayat tarzında yaşarsan o insanın fıtratındaki aşk-ı beka ancak tatmin oluyor.Yani her şey fânî, mâsivâsı fânî, sevdikleri fânî ancak Sen bâkîsin.Ve bâkî yolunda O’nun nazarıyla bakmak,O’nun Peygamberi sünnet-i seniyye üzerinde yaşarsan bu sefer her şey bekaya inkılab ediyor ve çilen bile mukaddes çilen oluyor.)