Tezahür-ü Esma.. Osman Akkaya

SA.anladigim kadariyla yukaridaki harita cilve,cemal,nakis,sanati tazammun eden surete gore tanzim edilmis.Mektubat-230 daki bahis ise suretin kaynagi olan hakikat ve onun da kaynagi olan mahiyetin esas alindigi bir yer.velhasili kelam biri surete digeri hakikata ve mahiyete bakiyo.acizane bunu anladim

Bütün kâinatta ve mevcudatın âyinelerinde "nakış"ları ve "cilve"leri ve "cemal"leri görünen esma-i İlahiyeyi inkâr ile tezyif eder. Sözler ( 320 ) Cenab-ı Hakk'ın esma-i hüsnasının hadd ü hesaba gelmez enva'-ı tecelliyatı var. Mahlukatın tenevvüleri, o tecelliyatın tenevvüünden geliyor. O esma ise, daimî bir surette tezahür isterler. Yani, "nakış"larını göstermek isterler. Yani "nakış"larının âyinelerinde "cilve"-i "cemal"lerini görmek ve göstermek isterler. Mektubat ( 86 ) Ona ait muhabbetimiz, o hususî dünyamız âyine olduğu ve temsil ettiği güzel "nukuş"-u esma-i İlahiyeye döner; ondan, "cilve"-i esmaya intikal eder. Mektubat ( 11 ) Hayat dahi Hayy-u Kayyum-u Ezelî'nin bir "cilve"-i a'zamıdır, bir "nakş"-ı ekmelidir, bir "san'at"-ı ecmelidir.S:109 Esma-i kudsiye-i İlahiyenin "nukuş"larından ibaret olan bedî' "san'at"ları, birbirinin nazar-ı ibretlerine gösterip dellâllık ve ilâncılıktır. Sözler ( 329 ) bu mehazlerden yola çıkarak külliyatta toplama yaptım, nakış cilve cemal sanat nedir bunlar arasındaki fark nedir diye merak ettim o çalışmanın neticesi olarak yaptığım ilk şekil budur; http://www.nurdersi.com/resim/esma-cemal-cilve-nakis%CC%A7-sanat-eser-osman-akkaya . bu şekilde önemli ve sarih olan mehazleri verdim, birbiri arasındaki sıralamayı çıkarmaya çalıştım. Daha sonra evvel ahir zahir batın noktasından böyle birşey olabileceğini toplama ve çalışmam sonucu tefekkür ettim. Doğrudur kesin diyemem ama kanaatdır, hatam varsa afv ola...

Sonra o zîhayatın zahirine ve bâtınına bakıyoruz. Gayet derecede hikmetli bir kudretin tasarrufatı ve nafiz bir iradenin tasviratı ve tanzimatı görünüyor. Yani, bir kuvvet ve kudret icad eder; bir emir ve irade suret giydirir. İşte bütün mevcudat, böyle evveline dikkat ettikçe bir ilmin tarifenamesi ve âhirine dikkat ettikçe bir Sâni'in plânı ve beyannamesi ve zahirine baktıkça bir Fâil-i Muhtar'ın ve Mürid'in gayet san'atlı ve tenasüblü bir hulle-i san'atı ve bâtınına baktıkça bir Kadîr'in gayet muntazam bir makinesini müşahede ediyoruz. ~RN-Mektubat/230~

Sonra o zîhayatın zahirine ve bâtınına bakıyoruz. Gayet derecede hikmetli bir kudretin tasarrufatı ve nafiz bir iradenin tasviratı ve tanzimatı görünüyor. Yani, bir kuvvet ve kudret icad eder; bir emir ve irade suret giydirir. İşte bütün mevcudat, böyle evveline dikkat ettikçe bir ilmin tarifenamesi ve âhirine dikkat ettikçe bir Sâni'in plânı ve beyannamesi ve zahirine baktıkça bir Fâil-i Muhtar'ın ve Mürid'in gayet san'atlı ve tenasüblü bir hulle-i san'atı ve bâtınına baktıkça bir Kadîr'in gayet muntazam bir makinesini müşahede ediyoruz.

SA.kuddus isminden kainata bakilinca kainat,fabrika.Adl isminden bakilinca saray.Hakem isminden bakilinca kitap vb.smdi kainat hani fabrikaydi kitap olamaz,yanlistir.diyebilir miyiz.oyleyse baktigim cihete gore degisebilir ve hepsi de dogrudur.yukaridaki sema acaba hangi risaleye gore tanzim edilmis once onu bir ogrensek de sonra dogruluguna yada yanlisligina karar versek daha guzel olmaz mi "birisi" kardes.mesala simdi ben yirminci mektuba gore nasil olcak merak ettim.paylasirsan seviniriz

Evveli ilimi ezeli .Zahir hulle-i sanat ve azamet, Batını kudret, ahiri ise iradedir 20. mektupta planı diyor üstad bu mesele 100 de 100 böyle .Bunu izah etmeye hazırım. Çok sehivler var wesselam